Ankara Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi:
- Üniversitemiz Akademik ve Kültürel Mirasını toplama, saklama ve geniş kitlere duyurmak amacını taşır
- Üniversitemiz akademik çıktılarını uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar
- Etkisini artırmak için telif haklarına uygun şekilde Açık Erişime sunar
Ayrıca Üniversitemiz Önlisans, Lisans ve Yüksek Lisans ders notlarına Açık Ders Malzemeleri sistemi üzerinden erişebilirsiniz.
Akademik Arşiv Sistemi farklı bölümlerden oluşur:
- Dergiler = Bu kategoride Ünivrsitemizde yayınlanan dergilere ulaşabilirsiniz
- Kitaplar= Üniversitemizde yayınlanan kitapları bu kategoride bulabilirsiniz.
- Gazeteler= Geçmişten günümüze bazı gazetelerin, bazı sayıları sizi tarihte bir yolculuğa çıkarıcak.
- Tezler= Yüksek Lisans, Doktora ve Uzmanlık Tezleri bu kategori altında yer almaktadır.
Recent Submissions
TEMERRÜT OLASILIĞI TAHMİNLEME: İSTATİSTİKİ MODELLERE YÖNELİK BİR KARŞILAŞTIRMA
(Ankara Üniversitesi, 2023) Gülçür, Halit
Arka Plan: 900.000’den fazla kişinin 5 yıllık bir çerçevedeki ödeme, limit, kullanım oranları
ve kullanılan ürünler gibi değişkenler kullanılarak temerrüt tahminlemesi yapılmıştır.
Tahminleme üç farklı model üzerinden yapılmış ve çıkan sonuçlar karşılaştırılmıştır. Kullanılan
modeller: Gradyan Artırma (Gradient Boosting), Lojistik Regresyon (Logistic Regression) ve
Karar Ağacı (Decision Tree) yöntemleridir.
Metod: SAS Enterprise Guide programı kullanılarak data hazırlığı yapılmış ve veriler
modelleme yapmaya uygun hale getirilmiştir. SAS Enterprise Miner programı kullanılarak da
model kurulumları yapılmış ve model karşılaştırma ekranından performans metrikleri
hazırlanmış ve karşılaştırılmıştır.
Çıktılar: En iyi performans gösteren modelleme yöntemi gradyan artırma olmuştur. İkinci
sırada lojistik regresyon, üçüncü sırada ise karar ağacı modelleri vardır. Sonuçlar hata matrisi
ve ROC endeksi verileri üzerinden sıralanmış ve karşılaştırılmıştır.
Sonuç: Lojistik regresyonun temerrüt tahminlemesi modellerinde kullanılan temel yöntem
olduğu görüşünün aksine gradyan artırma yöntemi en iyi performansı göstermiştir. Ayrıca
lojistik regresyonun istatistiksel anlamda oransız sınıflamalarda sahip olduğu handikap açığa
çıkmıştır. Hata matrisi incelendiğinde farklı model yöntemlerini birleştiren hibrit modellerin
avantaja sahip olabileceği belirlenmiştir.
Background: Using over 900,000 people's data over a 5-year framework using variables such
as payment, limit, usage ratios, and products used different statistical default prediction models
are created. Default prediction was made on three different models and the results were
compared. The models used are Gradient Boosting, Logistic Regression and Decision Tree
methods.
Method: Data preparation was made using the SAS Enterprise Guide program and the data was
made suitable for modelling. Model setups were made using the SAS Enterprise Miner, and
performance metrics were prepared and compared from the model comparison node.
Results: The best performing modeling method was Gradient Boosting. Logistic Regression is
in the second place and Decision Tree models are in the third place. The results are sorted and
compared over the confusion matrix and ROC index.
Conclusion: Contrary to the view that logistic regression is the “modus operandi” in default
estimation models, the gradient boosting method showed the best performance. In addition, the
handicap of logistic regression in statistically disproportionate classifications was revealed.
When the confusion matrix was examined, it was determined that hybrid models combining
different methods may have an advantage.
BANKACILIKTA AKTİF PASİF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ FON TRANSFER FİYATLAMASI MODELİ VE KARLILIK YÖNETİMİ
(Ankara Üniversitesi, 2023) Yıldırım, Semra
Günümüzde giderek daha kompleks hale gelen finans sistemi, önemli bir yapıtaşı olan
bankaların karlılıklarının kaynaklarını daha iyi anlamalarını ve analiz etmelerini zorunlu
kılmaktadır. Bankanın büyüklüğü ne olursa olsun fon transfer fiyatlaması sistemleri ve
ALM stratejileri, tüm kurum için veya farklı kâr merkezleri- şubeler için kazançların
bileşenlerini analiz ederek bankanın kârlılığının yönetilmesine yardımcı olmak amacıyla
kullanılmaktadır. Karlılık ve risk yönetimi arasındaki keskin çizgide hareket ederken
bankaların sağlam bir fon transfer fiyatlandırması mekanizmasını süreçlerine dahil etmesi
gerekmektedir. Günümüz bankacılık ekosisteminde, elde edilen karı hem bir bütün olarak
hem de çeşitli bileşenlerini analiz ederek değerlendirmek sürdürülebilir karlılığın
sağlanması açısından bir gereklilik halini almıştır. FTF, bankaların karlılığını çeşitli
şekillerde ölçmesine yardımcı olmak için geliştirilmiş önemli bir analiz aracıdır. Banka
yönetiminin kurum içindeki farklı ürün kırılımlarında ve şube bazında karlılığı
karşılaştırmasına olanak sağlayan bu sistem aynı zamanda başta faiz oranı ve likidite
riskleri olmak üzere çeşitli risklerin yönetiminin de ALM sürecine devredilerek
merkezileştirilmesine olanak sağladığı için giderek daha da kapsamlı bir şekilde ele
alınmaya başlanmıştır. Fon Transfer Fiyatlaması, bankacılıkta performans ölçümünde ve
karlılık değerlendirmelerinde önemli bir analitik enstrüman olmanın yanı sıra risk
dağıtımı ve fiyatlama stratejilerinin belirlenmesi bakımından da oldukça sağlıklı sonuçlar
veren yardımcı bir araçtır. Farklı iş birimleri arasında ve aynı zamanda her bir şubenin ve
bir bütün olarak bankaların hedefleri arasında mevcut çatışmalar bulunmaktadır.
Belirlenecek yöntemler de bu çatışmaları en aza indirgeyerek yönetsel davranışları
bankanın stratejisiyle uyumlu hale getirmeye teşvik etmelidir ki fiyatlama sistemleri
bunları mümkün kılabilecek önemli çıktılar vermektedir. Teorik kavramların pratik
süreçlere entegre edilebilmesi her ne kadar zor olsa da teorinin dışında piyasadan elde
edilecek doğru ve uygulanabilir verilerle oluşturulacak uygun bir fiyatlama stratejisinin
geliştirilmesinin zorluğu da dikkate alınmalıdır. Sonuç olarak finansal sistemin en önemli
oyuncularından olan bankalar için bir FTP çerçevesi tasarımının gerçekleştirilmesi
bilimsel bir zemini olmakla birlikte aynı zamanda finansal anlamda sanatsal bir
yaklaşımda gerektirmektedir. Bu çalışmada fon transfer fiyatlandırması ve banka içi aktif
pasif yönetimi süreçlerinin temel yönleri ve bankalardaki önemli rolü tartışılmaktadır.
Every bank needs to better understand and analyze the sources of its profitability.
Regardless of the size of the bank, funds transfer pricing system and ALM strategies can
be used to help managing the bank's profitability by analyzing earnings for the whole
institution or for different profit centers. Walking the tightrope between profitability and
risk considerations requires a bank to incorporate a robust fund transfer pricing
mechanism. In today’s banking environment, it is essential to look at the earnings both as
a whole and broken down into various components. Funds Transfer Pricing is an analysis
tool that can be used to help a bank measure its profitability in a variety of different ways.
It allows management to compare the profitability of different product lines within the
company, and it can be drilled down even further to allow comparison between individual
employees. It is also very useful for comparison between branches. FTP is also a tool for
centralizing the management of various risks, especially interest rate and liquidity risks.
FTP provides a method to aggregate these risks in a centralized unit within the bank and
provides a wider view of all exposures and their inherited risks for better hedging and
mitigation planning. FTP is a process used in banking for performance measurement and
profitability assessment of assets, liabilities and business units. The process should
centralize the management of interest rate risk and liquidity risk. Conflicts exist among
different business units and also between the goals of each business unit and the bank as
a whole. The method should encourage managerial behavior to align with the bank’s
strategy. The theoretical concepts may be difficult to implement in practice. Apart from
the theoretical aspect, it is necessary to consider the practical aspect also, in particular the
difficulty in obtaining sufficient relevant market data to determine the FTP rates. To
conclude, the design of a FTP framework is both a science and an financial art. This article
discusses the key aspects of FTP framework and ALM strategies and its role in a bank
Makine Öğrenmesi Algoritmalarına Genel Bakış
(Ankara Üniversitesi, 2023) Demirci, Emre
İçinde bulunduğumuz yüzyılda, (gerçek ve tüzel) kişilerden elde edilen veriler insan zekâsı ve
kabiliyeti ile analiz edilemez ve yorumlanamaz boyutlara ulaşmıştır. Bu noktada Rutherford D.
Roger tarafından ifade edilen cümle geliyor insanın aklına: “We are drowning in information
and starving for knowledge.” (Veri içinde boğulurken sistematik bilgiye aç kalıyoruz.). Bu
veriler sağlıklı bir şekilde işlenirse pazarlama, üretim gibi pek çok farklı alanda yol gösterici
olabilmektedir. Örneğin; -klasik olarak verilen örnektir- Amerika’da bulunan bir market
zincirinin bebek bezleri ile alkollü içecekleri yan yana raflara koyması sonucunda satışlarında
artış gözlemlenmiştir. Bu fikir çoğu insanın aklına gelmeyebilir ama ilgili marketin
satışlarından elde edilen verilerin incelenmesi sonucu kolayca ulaşılabilecek bir sistematik
bilgidir. Veri ambarında bulunan verilerin, bilgisayar ve istatistik bilimi ile daha objektif
temellere dayalı ampirik bir yöntem üzerinden makine öğrenmesi (machine learning)1
teknikleri/algoritmaları kullanılarak işlenmesi sonucunda “knowledge” olarak
nitelendirdiğimiz değerli ve işlenmiş bilgilere ulaşılabilmektedir.
Kişilik Faktörlerinin Satın Alma Davranışının Etkileri
(Ankara Üniversitesi, 2023) Mutlu, Çağlar
Geçmiş depremlerden 2023 Kahramanmaraş depremlerine: neden afete karşı hazır değiliz?
(Ankara Üniversitesi, 2023) Yilmaz, Didem Güneş
Türkiye, 6 Şubat 2023 tarihinde 7,8 ve 7,7 büyüklüğündeki Kahramanmaraş merkezli iki depremle sarsılmış, 11 ilin afet bölgesi ilan edilmesine neden olan bu depremlerde 50 binden fazla yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Etkilediği coğrafi alan ve toplam nüfus açısından bakıldığında ülkenin neredeyse 1/7’lik kısmını sarsan bu felaket, ‘Türkiye bir deprem ülkesidir’ ezberimiz olsa da aslında özellikle imar, inşaat, denetim, yasalaşma ve uygulama açılarından ‘deprem gerçeğine’ uygun hareket etmediğimizi ortaya çıkarmıştır. Türkiye’nin hafızasında yer etmiş önemli felaketlerden biri 1999 Marmara Depremi’dir. Bir eşik kabul edilen bu afet sonrası çok farklı alanlarda adımlar atılmıştır. Bu makalede 2023 Kahramanmaraş Depremleri’ne kadar olan süreçte alınan aksiyonların ve yaşanan gelişmelerin bir incelemesi yapılmış; depremlerin olası ekonomik, sosyal, imar ve mevzuat açılarından değerlendirmesi ile ülkemizin gelecek yıllardaki deprem felaketlerine ne kadar hazır olduğunu üzerinde bir çıkarım yapılması amaçlanmıştır. Yürütülen kapsamlı çalışma, mevzuatsal boşluklara işaret etmekle birlikte, neler yapılabileceğine dair öneriler sunmuştur.