Browsing by Author "Bilgili, Hasan"
Now showing 1 - 7 of 7
Results Per Page
Sort Options
Item Hemostatic Efficacy of Ankaferd Blood Stopper (R) in a Swine Bleeding Model(2009) Bilgili, Hasan; Captug, Ozge; VETERİNERLİK FAKÜLTESİObjective: The purpose of this study was to show the hemostatic effect of spray, solution and tampon forms of Ankaferd Blood Stopper (R) (ABS), a unique medicinal plant extract historically used as a hemostatic agent in Turkish folklore medicine, in a porcine bleeding model. Materials and Methods: Two 1-year-old pigs were used as bleeding models for superficial and deep skin lacerations, grade II liver and spleen injuries, grade II saphenous vein injury and grade IV saphenous artery injury. Spray, solution or tampon forms of ABS were applied after continuing bleeding was confirmed. The primary outcome was time to hemostasis. Volume of blood loss was not measured. The pigs were euthanized at the end of the experiment. Results: Spray or direct application of ABS solution resulted in instant control of bleeding in superficial and deep skin lacerations as well as puncture wounds of the liver. A 40-second application of ABS tampon was sufficient to stop bleeding of skin lacerations, while 1.5- and 3.5-min applications were used to control hemorrhage from the saphenous vein and artery, respectively. No rebleeding was observed once hemostasis was achieved. However, repeated applications of ABS solution and tampon were only temporarily effective in the hemostasis of spleen injury. Conclusions: The data showed that ABS was an effective hemostatic agent for superficial and deep skin lacerations and minor/moderate trauma injuries in a porcine bleeding model. Copyright (C) 2009 S. Karger AG, BaselItem Hemostatic efficacy of ankaferd blood stopper® in a swine bleeding model(2009) Bilgili, Hasan; Çaptuğ, Özge; Fen FakültesiObjective: The purpose of this study was to show the hemostatic effect of spray, solution and tampon forms of Ankaferd Blood Stopper® (ABS), a unique medicinal plant extract historically used as a hemostatic agent in Turkish folklore medicine, in a porcine bleeding model. Materials and Methods: Two 1-year-old pigs were used as bleeding models for superficial and deep skin lacerations, grade II liver and spleen injuries, grade II saphenous vein injury and grade IV saphenous artery injury. Spray, solution or tampon forms of ABS were applied after continuing bleeding was confirmed. The primary outcome was time to hemostasis. Volume of blood loss was not measured. The pigs were euthanized at the end of the experiment. Results: Spray or direct application of ABS solution resulted in instant control of bleeding in superficial and deep skin lacerations as well as puncture wounds of the liver. A 40-second application of ABS tampon was sufficient to stop bleeding of skin lacerations, while 1.5- and 3.5-min applications were used to control hemorrhage from the saphenous vein and artery, respectively. No rebleeding was observed once hemostasis was achieved. However, repeated applications of ABS solution and tampon were only temporarily effective in the hemostasis of spleen injury. Conclusions: The data showed that ABS was an effective hemostatic agent for superficial and deep skin lacerations and minor/moderate trauma injuries in a porcine bleeding model. Copyright © 2009 S. Karger AG, Basel.Item Kedi ve köpeklerde ıntramedullar pın uygulamalarında karşılaşılan komplikasyonların radyolojik olarak değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2018) Atay, Arda; Bilgili, Hasan; OtherKırık, kemik veya kıkırdak dokusunun tamamen veya kısmen yapısal bütünlüğünün bozulması olup, kemik dokuyu çevreleyen yumuşak doku ile birlikte bu yapıları besleyen damarlarda değişik derecelerde meydana gelen bozukluklarla birlikte seyreden lokomotor sistem fonksiyonlarının bozulmasıdır. Kırıkların fikzasyonunu sağlamak amacıyla bandaj uygulamasının yanı sıra eksternal ve internal fikzasyon sistemleri kullanılmaktadır. Kırıkların fikzasyonundaki en önemli nokta etkilenen bölgenin eski fonksiyonlarının zamanında ve en uygun şekilde geri kazandırılmasıdır. Kırıkların internal fikzasyonunda kullanılan yöntemlerden biri olan ntrameduller pin uygulaması genellikle uzun kemiklerde kullanılan bir yöntem olup ilk kez Nikolaysen (1897) tarafından uygulanmıştır. Ancak Hey Groves (1910) bu yöntemle ilgili yararlı çalışmalar yaparak bu yöntemin tanıtılmasında önemli rol oynamıştır. Intrameduller çivileme metoduyla yapılan fikzasyon yöntemlerinde retrograd ve anterograd yola yapılabilir. İntrameduller pin uygulaması yapılırken çivinin meduller kanalda sıkışması, kemik korteksinin parçalanması, çivi çapının çok ince olması, çivinin çok kısa olması, çivinin çok uzun olması, çivinin kemik korteksini delmesi ve çivinin kırık fragmanlarından sadece birine girmesi gibi uygulayıcı hatalarına bağlı komplikasyonlara ve bunlar sonucunda oluşabilecek osteomyelitis, non-union, malunion veya gecikmiş kaynama, fizeal plakların erken kapanması ve kırığa bağlı şekillenen sarkomalara dikkat edilmelidir.Item Köpeklerde ön çapraz bağ kopuğu'nun modifiye maquet tekniği ile sağaltımı ve alınan sonuçların klinik ve radyografik değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Fakültesi, 2018) Nasiboğlu, Özkay; Bilgili, Hasan; VeterinerKöpeklerde ön çapraz bağ kopuğunun operatif sağaltım yöntemi olarak geliştirilen MMT, tuberositas tibia'ya yapılan tam olmayan osteotomi hattı sonucu tuberositas tibia ve tibia arasına yerleştirilen implant yardımı ile tibial platoyu patellar ligamente dik hale getirmeyi ve böylece diz eklemine etki eden kuvvetleri nötralize ederek tibia'nın cranial'e subluksasyonunu dinamik olarak engellemeyi amaçlar. Bu çalışmanın amacı; köpeklerde ön çapraz bağ kopuğunun MMT ile sağaltımının kısa dönem komplikasyonları ile preoperatif ve postoperatif klinik ve radyolojik bulgularını karşılaştırmalı olarak değerlendirmektir. Çalışma materyalini Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi Küçük Hayvan Cerrahi Kliniği'ne Kasım 2016-Kasım 2017 tarihleri arasında arka ekstremitede topallık şikayeti ile getirilip, klinik ve radyolojik muayeneleri sonucunda ön çapraz bağ kopuğu tanısı konan değişik ırk, yaş ve cinsiyetteki 15 adet köpek oluşturdu. MMT ile opere edilen olguların postoperatif 10, 30, 60 ve 90. günlerde klinik ve radyolojik değerlendirmeleri Bilgili ve Nasiboğlu Klinik ve Radyolojik Değerlendirme Skalalarına göre yapıldı. Elde edilen bulgular doğrultusunda postoperatif komplikasyon şekillenen olgularda klinik ve radyolojik iyileşmenin gecikmesine rağmen 90 günlük takip süreci sonunda tüm olgularda iyileşme sağlandığı belirlendi. Komplikasyon olarak %26 intraoperatif distal tuberositas tibia kırığı ve %53 intraoperatif çatlak şekillenirken, postoperatif komplikasyonlar %6,6'lık oranla bir olguda proksimal diafizer tibia kırığı ve %13,3'luk oranla iki olguda distal tuberositas tibia kırığı olarak belirlendi. Preoperatif PTA ortalaması 101,68° olarak belirlendi. Çalışma materyalini oluşturan 15 olguda postoperatif PTA değerleri 88,7°-93,3° arasında değişen değerlerde (ortalama 90,69°) belirlendi ve elde edilen postoperatif PTA'lar ile olgularda klinik iyileşme sağlandı. Sonuç olarak, ön çapraz bağ kopuğunun operatif sağaltımı için klinik olgular üzerinde yapılan bu çalışmada Modifiye Maquet Tekniği uygulandı ve olguların klinik ve radyolojik değerlendirmesi yapılıp teknik başarılı ve uygulanabilir olarak belirlendi.Item Köpeklerde ön çapraz bağ kopuklarında tuberositas tibiae’yı Öne Taşıma Tekniğinin klinik ve radyolojik olarak değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2009) Çaptuğ, Özge; Bilgili, HasanBu çalışmada; ön çapraz bağ (LCA) kopuğu teşhisi konulan köpeklerde, Türkiye’de ilk kez uygulanan Tuberositas Tibiae’yı Öne Taşıma Tekniği’nin (TTA) uygulanabilirliğinin belirlenmesi, pre- ve postoperatif klinik ve radyolojik muayene sonuçlarının karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi, alınan sonuçların ve deneyimlerimizin meslektaşlarımıza detaylarıyla aktarılması amaçlandı. Tezin çalışma materyalini, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı, Ortopedi ve Travmatoloji Küçük Hayvan Kliniği’ne getirilen ve ön çapraz bağ kopuğu teşhisi konulan değişik canlı ağırlık, yaş, cinsiyet ve ırktaki 15 adet köpek oluşturdu. İnsan diz ekleminde yapılan biyomekanik çalışmalar sonucunda ortaya çıkan TTA’nın ana amacı, ön çapraz bağ kopuklarına neden olan tibiofemoral kopma kuvvetini nötralize etmeye yöneliktir. Diz eklemi içindeki anterior ve posterior tibiofemoral kopma kuvveti, yaklaşık olarak patellar ligamente yani tibia’nın fonksiyonel eksenine paraleldir. Bu kuvvet patellar ligament ile tibial plato arasındaki açıya (PTA) bağlıdır. Bu kuvveti nötralize eden kuvvet, ekstremitenin tam ekstensiyonda iken ekstremiteye yük vermesi sırasında PTA’nın 90° olduğunda şekillenir. TTA uygulanan olgular, pre- ve postoperatif (10., 30., 60., 90. ve 120. günlerde) klinik ve radyolojik olarak değerlendirildi. Klinik olarak Ilinois Üniversitesi Değerlendirme Skalası; radyolojik olarak da osteoartrit değerlendirme skalası kullanıldı. Radyolojik kontroller, bilgisayar ortamında özel bir program (BS200Pro Software-BsÇelik, TTA measurement, BAB Digital Imaging System 2007, Ankara) aracılığıyla yapıldı. Preoperatif ve postoperatif PTA’lar karşılaştırıldığında, sırasıyla; ortalama 104.39° iken, postoperatif ortalamasının 95.94° olduğu ve PTA’daki yakla şık 6°’lik sapmanın olgularda klinik olarak herhangi bir olumsuz sonuç do ğurmadı ğı belirlendi. Olguların ilgili ekstremitelerini ilk kullanma ve yürüme zamanı akut 8 olguda 2-7 gün (ortalama: 4.25 gün) iken; kronik 7 olguda 3-16 gün (ortalama: 10 gün) olduğu belirlendi. Fonksiyonel iyileşme zamanları akut olgularda (takip edilemeyen olgu no: 2 hariç) 20-68 gün (ortalama: 42.85 gün); kronik olgularda ise 12-165 gün (ortalama: 77.28 gün) olarak belirlendi. Olguların %20’sinde ılımlı derecede kalıcı topallık şekillendi ği belirlendi. 11 olguda “çok iyi” iyileşme görülürken, 1 olguda “tatminkar”, 2 olguda “zayıf” sonuçlar elde edildi. Tuberositas Tibiae’yı Öne Taşıma Yöntemi’nin, köpekler de ön çapraz ba ğ kopuklarının tedavisinde oldukça başarılı, komplikasyon oranının diğer sağaltım yöntemlerinden az, yeni ve güvenli bir cerrahi prosedür olduğu kanısına varıldı. Ayrıca akut LCA kopuğu bulunan olgularda, erken teşhis ve erken cerrahi müdahalenin TTA’da daha başarılı ve radikal sonuçların elde edildiği sonucuna ulaşıldı. Summary Clinical and radiological evaluation of advancement of tibial tuberosity for the treatment of ligamentum cruciatum anterior deficient on canine stifle The purpose of this study was to state on applicability of tibial tuberosity advancement (TTA) procedure, performed in Turkey first time, in dogs with diagnosed ligamentum cruciatum anterior (LCA) rupture, and to evaluate comparatively pre- and postoperative clinical and radiological outcomes and to share all results and our experiences with our colleagues. The material of the study included 15 dogs in various breed, age and sex, applied to Ankara University, Faculty of Veterinary Medicine, Department of Surgery, Clinic of Orthopaedics and Traumatology with the complaint of hind limb lameness in which ligamentum cruciatum anterior (LCA) rupture was diagnosed. The main purpose of TTA, resultant of biomechanical studies on human knee, is to neutralize the tibiofemoral shear forces, therefore compensating for LCA deficient. A force results in either an anterior and posterior tibiofemoral shear force dependent upon the patellar tendon angle (PTA) between the patellar tendon and the tibia plateau slope. There is a joint force approximately parallel to the patellar tendon. A neutral tibiofemoral shear force was proposed to be at a PTA of 90° during the fully extended weight-bearing position. The TTA cases were evaluated clinically and radiologically on preoperatively and postoperatively 10th, 30th, 60th, 90th and 120th days. Ilinois University Evaluation Scales for clinical outcomes and osteoarthritis scale were used for radiological outcomes. Radiological follow-up was examined via a special computer programme (BS200Pro Software-BsÇelik, TTA measurement, BAB Digital Imaging System 2007, Ankara). Pre- and postoperative mean PTA was determined respectively: 104.39° and 95.94° and there is no clinical negative result on the cases due to approximately 6° variability. The first using and walking time of relevant extremities for acute 8 cases were from 2 to 7 days (mean 4.25 days), for chronic 7 cases were from 3 to 16 days (mean 10 days). The functional healing time of relevant extremities for acute cases were (exception of case no: 2) from 20 to 68 days (mean 42.85 days), for chronic 8 cases were from 12 to 165 days (mean 77.28 days). The residual lameness was shown 20 per cent of the cases.The results were; excellent in 11, satisfactory in 1 and poor in 2 of the cases (exception of 1 case due to unfollow-up). As a result; it was concluded that TTA procedure was quite successful on treatment of LCA ruptures, complication rate of it fewer than other treatment methods, TTA is a new and reliable surgical procedure. Besides, TTA procedure is more successful and obtains radical results for acute LCA rupture cases via early diagnosed and early surgical intervention.Item Köpeklerde ön çapraz bağ kopuklarının sağaltımında tuberositas tibiae'yi öne taşıma tekniğinin klinik ve radyolojik değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2009) Çaptuğ, Özge; Bilgili, HasanBu çalışmada; ön çapraz bağ (LCA) kopuğu teşhisi konulan köpeklerde, Türkiye'de ilk kez uygulanan Tuberositas Tibiae'yı Öne Taşıma Tekniği'nin (TTA) uygulanabilirliğinin belirlenmesi, pre- ve postoperatif klinik ve radyolojik muayene sonuçlarının karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi, alınan sonuçların ve deneyimlerimizin meslektaşlarımıza detaylarıyla aktarılması amaçlandıTezin çalışma materyalini, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı, Ortopedi ve Travmatoloji Küçük Hayvan Kliniği'ne getirilen ve ön çapraz bağ kopuğu teşhisi konulan değişik canlı ağırlık, yaş, cinsiyet ve ırktaki 15 adet köpek oluşturduİnsan diz ekleminde yapılan biyomekanik çalışmalar sonucunda ortaya çıkan TTA'nın ana amacı, ön çapraz bağ kopuklarına neden olan tibiofemoral kopma kuvvetini nötralize etmeye yöneliktir. Diz eklemi içindeki anterior ve posterior tibiofemoral kopma kuvveti, yaklaşık olarak patellar ligamente yani tibia'nın fonksiyonel eksenine paraleldir. Bu kuvvet patellar ligament ile tibial plato arasındaki açıya (PTA) bağlıdır. Bu kuvveti nötralize eden kuvvet, ekstremitenin tam ekstensiyonda iken ekstremiteye yük vermesi sırasında PTA'nın 90° olduğunda şekillenirTTA uygulanan olgular, pre- ve postoperatif (10., 30., 60., 90. ve 120. günlerde) klinik ve radyolojik olarak değerlendirildi. Klinik olarak Ilinois Üniversitesi Değerlendirme Skalası; radyolojik olarak da osteoartrit değerlendirme skalası kullanıldı. Radyolojik kontroller, bilgisayar ortamında özel bir program (BS200Pro Software-BsÇelik, TTA measurement, BAB Digital Imaging System 2007, Ankara) aracılığıyla yapıldıPreoperatif ve postoperatif PTA'lar karşılaştırıldığında, sırasıyla; ortalama 104.39° iken, postoperatif ortalamasının 95.94° olduğu ve PTA'daki yaklaşık 6°'lik sapmanın olgularda klinik olarak herhangi bir olumsuz sonuç doğurmadığı belirlendi.Olguların ilgili ekstremitelerini ilk kullanma ve yürüme zamanı akut 8 olguda 2-7 gün (ortalama: 4.25 gün) iken; kronik 7 olguda 3-16 gün (ortalama: 10 gün) olduğu belirlendi. Fonksiyonel iyileşme zamanları akut olgularda (takip edilemeyen olgu no: 2 hariç) 20-68 gün (ortalama: 42.85 gün); kronik olgularda ise 12-165 gün (ortalama: 77.28 gün) olarak belirlendi. Olguların %20'sinde ılımlı derecede kalıcı topallık şekillendiği belirlendi. 11 olguda çok iyi iyileşme görülürken, 1 olguda ?tatminkar?, 2 olguda zayıf sonuçlar elde edildiTuberositas Tibiae'yı Öne Taşıma Yöntemi'nin, köpekler de ön çapraz bağ kopuklarının tedavisinde oldukça başarılı, komplikasyon oranının diğer sağaltım yöntemlerinden az, yeni ve güvenli bir cerrahi prosedür olduğu kanısına varıldı. Ayrıca akut LCA kopuğu bulunan olgularda, erken teşhis ve erken cerrahi müdahalenin TTA'da daha başarılı ve radikal sonuçların elde edildiği sonucuna ulaşıldı. AbstractThe purpose of this study was to state on applicability of tibial tuberosity advancement (TTA) procedure, performed in Turkey first time, in dogs with diagnosed ligamentum cruciatum anterior (LCA) rupture, and to evaluate comparatively pre- and postoperative clinical and radiological outcomes and to share all results and our experiences with our colleagues.The material of the study included 15 dogs in various breed, age and sex, applied to Ankara University, Faculty of Veterinary Medicine, Department of Surgery, Clinic of Orthopaedics and Traumatology with the complaint of hind limb lameness in which ligamentum cruciatum anterior (LCA) rupture was diagnosed.The main purpose of TTA, resultant of biomechanical studies on human knee, is to neutralize the tibiofemoral shear forces, therefore compensating for LCA deficient. A force results in either an anterior and posterior tibiofemoral shear force dependent upon the patellar tendon angle (PTA) between the patellar tendon and the tibia plateau slope. There is a joint force approximately parallel to the patellar tendon. A neutral tibiofemoral shear force was proposed to be at a PTA of 90° during the fully extended weight-bearing positionThe TTA cases were evaluated clinically and radiologically on preoperatively and postoperatively 10th, 30th, 60th, 90th and 120th days. Ilinois University Evaluation Scales for clinical outcomes and osteoarthritis scale were used for radiological outcomes. Radiological follow-up was examined via a special computer programme (BS200Pro Software-BsÇelik, TTA measurement, BAB Digital Imaging System 2007, AnkaraPre- and postoperative mean PTA was determined respectively: 104.39° and 95.94° and there is no clinical negative result on the cases due to approximately 6° variabilityThe first using and walking time of relevant extremities for acute 8 cases were from 2 to 7 days (mean 4.25 days), for chronic 7 cases were from 3 to 16 days (mean 10 days). The functional healing time of relevant extremities for acute cases were (exception of case no: 2) from 20 to 68 days (mean 42.85 days), for chronic 8 cases were from 12 to 165 days (mean 77.28 days). The residual lameness was shown 20 per cent of the cases.The results were; excellent in 11, satisfactory in 1 and poor in 2 of the cases (exception of 1 case due to unfollow-upAs a result; it was concluded that TTA procedure was quite successful on treatment of LCA ruptures, complication rate of it fewer than other treatment methods, TTA is a new and reliable surgical procedure. Besides, TTA procedure is more successful and obtains radical results for acute LCA rupture cases via early diagnosed and early surgical intervention.