(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2020) Atakara, Pınar; Siyasal Bilgiler Fakültesi
Bu makale, AB koşulluluk politikasını ülkelerarası meseleler ve iyi
komşuluk ilişkileri çerçevesinde analiz etmekte ve Güneydoğu Avrupa (Batı
Balkanlar) genişlemesi kapsamında Sırbistan-Kosova Diyaloğu özelinde
tartışmaktadır. Koşulluluk politikasının ortaya konduğu ilk zamandan bu
yana stratejik bir şekilde ve önemli oranda değişikliğe uğradığı, günümüzde
ise Batı Balkanlar’da bölgesel barışı tesis etme yönünde bir araç olarak
kullanıldığı anlatılmaktadır. AB’nin ve üye devletlerinin siyasi kontrolüyle
şekillenen genişleme politikası, üyelerin genişleme sürecinde sahip olduğu
veto yetkisini önemli kılmaktadır. Bu çerçevede, Sırbistan’ın üye olma
durumunda Kosova’nın AB sürecini tıkamaması+ için Sırbistan’a üyelik
perspektifi verilen 2025 yılından önce Sırbistan ve Kosova ilişkileri
bağlamında stratejik adımlar atılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
This article provides a critical analysis of the EU’s good
neighbourhood conditionality with a specific focus on Belgrade-Pristina
Dialogue beyond the Western Balkans enlargement. Article acknowledges
that the EU is seen as the foremost stabilizing actor in the Region.
Consequently, not only the EU member states did apply political
conditionality based on their political preferences, but also the
conditionality politics has been strategically altered in this sense. The
member states’ veto power on resolution process is a distinct factor on
setting up the conditions from the first step. Therefore, the EU is anticipated
to formalize further conditionality on Belgrade-Pristina Dialogue to prevent
any presumptive deadlock before 2025, the declared potential accession date
of Serbia to the EU.