Sayı:72 (2023)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Sayı:72 (2023) by Subject "Cumhuriyet Halk Partisi"
Now showing 1 - 1 of 1
Results Per Page
Sort Options
Item Demokrat parti döneminde siyasal şiddet(Ankara Üniversitesi, 2023) Gülen, AhmetTürk siyasal hayatında siyasî partilerin ortaya çıktığı II. Meşrutiyet döneminden itibaren partiler arasındaki rekabet zaman zaman demokratik rejimlerde yeri olamayan şiddet eylemleriyle şekillenmiştir. 1912’de yapılan genel seçimler İttihatçı-İtilafçı rekabetinin demokratik boyutları aşmasından dolayı şiddet hareketleri ve nizamsızlıklar altında geçmiştir. Cumhuriyet devrinde kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası döneminde de İzmir ve Antalya’da meydana gelen hadiseler erken demokrasi, çok partili sistem, günlerinde siyasal şiddetin boyutlarını ortaya koyması bakımından önemlidir. Tek parti devrinde de Tan hadisesi sola karşı yürütülen siyasal şiddetin önemli bir yönünü oluşturmaktadır. 1945-1950 arası devrede yeniden kurulan partilerle çok partili dönem yeniden başlamış; ancak iktidar muhalefet taraftarları arasındaki olaylar sürmüştür. 1950’de iktidarı ele alan Demokrat Parti zamanında siyasal şiddet eski döneme oranla büyük bir artış göstermiştir. Bu yıllar içinde de siyaset mücadelesi normal seyrinden çıkarak 1952’de Balıkesir’de, 1957’de Gaziantep’te, 1958’de Zile’de 1959’da Uşak, Topkapı ve Geyikli’de, 1960’ta da Kayseri civarında siyasal şiddet örnekleri görülmüştür. Özellikle Demokrat Parti’nin son dört yılında demokratik rejimlerdeki normal seviyenin üzerine çıkan siyasî tansiyon, muhalefet lideri ve Cumhuriyetin kurucu liderlerinden İsmet İnönü’ye saldırılara kadar varan sonuçlara neden olmuş ve sertlik siyaseti 27 Mayıs’ta askerlerin yönetime el koymasına giden süreci de hızlandırmıştır. Dolayısıyla o dönemdeki iktidar ana muhalefet ilişkilerinin bir boyutunu da siyasal şiddet hareketleri oluşturmuştur. Bu çalışmada DP iktidarında muhalefete karşı yürütülen sertlik siyasetinin yanı sıra tarafların olaylara bakış açısı da ele alınmıştır. İki tarafı destekleyen yayın organları bu tür şiddet hareketlerinin nasıl algılandığını göstermesi bakımından çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Yassıada mahkemeleri sırasında görülen Uşak ve Topkapı olayları davası çalışmanın kapsamı dışında kaldığından ele alınmamıştır.