Sınır diplomasisinden saltanat elçiliğine: bir 16. Yüzyıl diplomasi hikâyesi yahut marcus scherer/hidayet’in esrarlı sergüzeşti

No Thumbnail Available

Date

2020-03-31

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi

Abstract

16. yüzyılın ortaları Osmanlı-Habsburg diplomatik ilişkilerine yön verenler açısından bir arayış çağıydı. Budin, takip eden yaklaşık bir buçuk asırlık zaman diliminin gösterdiği üzere, iki devlet arasındaki diplomatik temasların ayarlanıp düzenlendiği bir merkez halini alıyordu. Budin’de hizmet eden divan kâtipleri ve çavuşları bu maksatla Viyana’ya müteaddit ziyaretlerde bulundular. Bunlardan biri olan Hidayet Ağa ya da ihtida etmeden önceki ismiyle Marcus Scherer, 1564 ve 1565 senelerinde iki ayrı misyonla Kutsal Roma imparatoru II. Maximilian’ın huzuruna çıktı. 1564’te, Habsburg hükümdarından geciken haraç ödemelerini yapmasını talep eden Hidayet, ertesi sene geldiği Viyana’da takriben yedi ay kaldı. Sultan Süleyman’ın 1566’daki Szigetvár seferi öncesinde iki hükümdar arasında bir sulh antlaşmasının vücut bulmasına çalıştı; ama istediğini elde edemedi. Erdelli Sakson bir aileden gelen Hidayet, 1550’lerin sonlarında Budin’de resmen başladığıkâtiplik ve tercümanlık kariyerini 1564’te “paşa elçiliği” ve 1565’te “saltanat elçiliği”yle taçlandırdı. 1566 başlarında tarihî kaynakların üzerinde hemfikir olamadığı bir yer ve zamanda idam edildi. Hidayet/Marcus, 16. yüzyıl ortasında Osmanlı ve Habsburg sarayları arasında oynadığı aracılık rolü vesileyle günümüz insanlarına çeşitli lisanlarda, dağınık ve kimi zaman kafa karıştırıcı izler bıraktı

Description

Keywords

Erken modern Osmanlı-Habsburg diplomasisi, Sultan Süleyman, II. Maximilian

Citation