Büyük Günahlari Önlemek İçin Küçüklerine İzin Vermek: Tolerantia, Yahudiler Ve Hayat Kadinlari

No Thumbnail Available

Date

2024

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Ankara Üniversitesi

Abstract

Birçok araştırmacı, "hoşgörü" kavramının modern bir bağlama sahip olduğunu düşünerek onun Erken Modern ve Aydınlanma Avrupa'sında doğduğunu ifade etmişlerdir. Erken Modern ve Aydınlanma dönemlerine yoğunlaşan araştırmacılar, ilgili kavramın Ortaçağ sürecini ihmal etmişler, bu kavramın Ortaçağ ile ilişkisine dair son derece sınırlı sayıda çalışma ortaya koymuşlardır. Hoşgörü ile Ortaçağ arasındaki ilişkiye dair ortaya konan bazı çalışmalar ise Ortaçağ'ın tam anlaşılamamasına veya en azından yanlış anlaşılmasına sebebiyet vermiştir. Bu nedenle, birçokları tarafından "Karanlık Çağlar" olarak adlandırılan Ortaçağ boyunca Avrupa'ya kilise odaklı bir baskının hâkim olduğu ve neredeyse farklı olan hiçbir unsurun yaşamadığı vurgusu ön plana çıkarılmış, böyle bir ortamda da dinî özgürlüğün ve hoşgörünün barınamayacağına dair bir algı ortaya konmuştur. Öte yandan, Antik Roma'dan beri vatandaşların sahip olması gereken erdemlerden biri olarak görülen hoşgörü, Ortaçağ Avrupa'sında daha kapsayıcı bir manaya kavuşmuş, Hristiyanlığın da etkisiyle dinî bir anlam kazanarak toplumsal bir niteliğe dönüşmüştür. Esasen hoşgörü; kilisenin iyi, ahlâki ve dinî olanın sınırlarını çizmesine yardımcı olmuş, toplumun hangi günahları ve suçları normalleştirerek bu suçların ve günahların ağırlığını taşıyabileceğini belirlemiştir. İşbu çalışmada bu yazarların görüşleri üzerinden hoşgörünün Yahudiler ve hayat kadınları vasıtasıyla nasıl kullanışlı hale geldiği hakkında bilgiler sunulacaktır.

Description

Keywords

Avrupa Tarihi, Ortaçağ, Günah, Aziz Agustinus, Clairvauxlu Bernard, Hoşgörü

Citation