Cilt:38 Sayı:67 (2020)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:38 Sayı:67 (2020) by Author "Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi"
Now showing 1 - 5 of 5
Results Per Page
Sort Options
Item Aššur-Emūqī Arşivinden İki Mektup(Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi, 2020-03-31) Çayır, Murat; Sümeroloji; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiEski Anadolu tarihi hakkında bilgi veren en eski yazılı kaynaklar Kültepe tabletleridir. Asurlu ve Anadolulu tüccarların kişisel arşivlerinde ele geçen bu belgeler arasında büyük bir grubu iş mektupları oluşturmaktadır. Bunlar sayesinde tüccarların ticarî faaliyetleri ve aile ilişkileri hakkında önemli bilgiler öğreniyoruz. Çalışmamızda, Asurlu tüccar Aššur-emūqi’nin arşivinden, ailesi ve ticarî ilişkileri ile ilgili dikkat çekici bilgilerin kaydedildiği iki yeni mektubu tanıtacağız.Item Bir Bulgar’ın Tanıklığıyla Rus İşgalindeki Edirne (1878-1879)(Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi, 2020-03-31) Mevsim, Hüseyin; Bulgar Dili ve Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBulgar topraklarına yakın konumundan dolayı Edirne’yle ilgili Bulgarca kaynaklarda çok sayıda tanıklığa rastlanmaktadır. Özellikle 19. yüzyılda hatırat ve gezi notu türünde kaleme alınan örneklerde, şehrin gündelik, toplumsal ve kültürel hayatı, tarihi ve medeniyet abideleri, etnik unsurlar arasındaki ilişkilerle ilgili son derece değerli bilgiler aktarılmaktadır. Bu çalışmada, Bulgar matbaacı, yayıncı, araştırmacı ve gazeteci Petır Karapetrov’un (1845-1903), Rus işgalindeki Edirne’yle ilgili hatıraları üzerinde durulmaktadır. 1877-1878 Rus-OsmanlıSavaşı’ndan sonra İstanbul’dan Edirne’ye gelen ve burada yeniden düzenlenen Adliye’de görev alan Karapetrov, Rus valileri, bunların idare etme yöntemleri, Bulgar, Türk, Rum ve Ermenilere karşı tavırları hakkında ilginç gözlemlerde bulunarak şehrin pek bilinmeyen bir sayfasına ışık tutmuş olmaktadır.Item Hititçe Çivi Yazılı Metinlerde Túgkureššar(Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi, 2020-03-31) Tuncer, Hasan; Eskiçağ Tarihi; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesiİnsanoğlu tarihin en eski devirlerinden beri, giyinme ihtiyacı hissetmiştir. Öncelikle dış dünyadan korunma amaçlı olan bu ihtiyaç, zaman içerisinde kişinin yaşadığı toplum, bulunduğu coğrafya, inanç sistemi vs. gibi etkenlerle şekillenmiştir. Toplumlar geliştikçe, kıyafetler de değişim ve gelişme göstermiştir. Zamanla basit kıyafetlerin yerini, daha süslü ve renkli kıyafetler almış; dokuma, bir zanaat dalı olarak toplumlarda kendine yer bulmuştur. Diğer toplumlarda olduğu gibi, Hitit ülkesinde de dokuma alanında uzmanlaşmış kimseler bulunmaktadır. Ve yine Hititçe çivi yazılı belgelerde birçok kıyafet türü karşımıza çıkmaktadır. Hititçe çivi yazılı metinlerde geçen dokuma türlerinden birisi TÚGkureššar’dır. TÚGkureššar, bir kadın giysisidir. Bu durum, Hititçe çivi yazılı belgelerde açıkça ortaya konulmuştur. TÚGkureššar, Hititçe belgelerde birçok farklı metinde karşımıza çıkmaktadır.Item İktisat Tarihi Yazımında, Efemera Olarak Tahvil Ve Hisse Senetlerinin Önemi (Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Örneklerle)(Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi, 2020-03-31) Sarısır, Serdar; Tarih; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiEfemera olarak nitelendirilebilecek olan nesneler arasında yer alan tahvil ve hisse senetleri; geçerliliklerini yitirmiş, mali ya da iktisadi kıymetlerini kaybetmişolsalar dahi, süreç içerisinde ilgilileri için eskilik ve nadirlik açısından giderek yükselen bir değer kazanmaktadır.Bu mütevazı çalışma temelde, şu birkaç soruya cevap aramak için kaleme alınmıştır. Pekâlâ, bu kâğıtlar kimin için ve niçin önemlidir? İktisat tarihi yazımında tahvil ve hisse senetlerini konu edinen çalışmada temelde, nostaljik bir obje ya da bir koleksiyonerin ilgisinin ötesinde, bu değerli kâğıtların bilimsel bir değeri var mıdır? İktisat tarihi çalışmalarında tahvil ve hisse senetlerinin önemi nedir? Bu değerli kâğıtları nasıl okumalıyız? Belgesel bir değere sahip midirler? İktisadi hayatın vazgeçilmez unsurları arasında yer alan şirketler aslında kuruluş nizamnamelerinde, şirketin tahvil ve hisse senetlerini düzenleyen, açıklayan hükümlere yer vermektedirler. Kullanılan dilden, kimler için çıkarılmış olduğuna, şirket merkezinin neresi olduğundan, mali ya da iktisadi karşılıklarına pek çok bilgi, söz konusu nizamnamelerin ilgili hükümlerinde ayrıntılarıyla açıklanmaktadır. Ancak bazen ilgilenilen dönemde kurulmuş herhangi bir şirketin nizamnamesine ulaşılamamakta, hatta bazen hakkında hiçbir bilgi bulunamamaktadır. İşte burada tahvil ve hisse senetlerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, ilgili şirket hakkında bir şeyler söyleyebilmek ancak tahvil ve hisse senetleri üzerinden olabilmektedir. Örneğin bir hisse senedi ve tahvilden hareketle; şirketin amacı, merkezi, adresi, kuruluş tarihi ve sermayesi gibi temel bilgilere ulaşılabilir. Ayrıca şirket merkezinin dışında açılmış olan farklı bir şubenin varlığı da tespit edilebilir. Ya da ilgili dönemde idare meclisi başkanın kim olduğu sorusu cevaplanabilir. Bilinenlerin dışında kurucu isimlere ilave edilmesi gereken yeni bir müessisten haberdar olunabileceği gibi hisse senedi ve tahvilin kaçıncı tertip olarak piyasaya sürüldüğü de anlaşılabilir. Yakın dönem iktisat tarihi yazımında ihmal edilemeyecek bir öneme sahip olduğu düşünülen konu, Osmanlı Devleti’nin son döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına uzanan bir süreçte örneklerle ele alınacak olup, ortaya çıkan sorulara cevap niteliği taşıyan tespitlerle aydınlatılmaya çalışılacaktır.Item Xıx. Yüzyıl’da Bazı Batılı Seyyahların Gözüyle Batı Türkistan’da Türk Kadını(Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi, 2020-03-31) Bayrak, Dilara; Tarih; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiOldukça geniş bir zamana ve mekana yayılmış olan Türklerin kültürel tarihini incelerken, sosyal hayatın ayrılmaz bir parçası olan kadının tarihi başlı başına geniş bir araştırma kapsamı sunmaktadır. Anayurt Orta Asya’dan Balkanlar’a değin yüzyıllara uzanan Türk kadınının sosyal hayat içerisindeki varlığını, sosyal değişimlerini incelemek üzere yazılı ve sözlü kaynakların arasında seyahatnameler içlerindeki kapsamlı bilgilerle önemli bir yer teşkil etmektedir. Tarih boyunca insanlar, gerek merakları ve öğrenme arzusu güdüleriyle gerekse askeri faaliyetler, bilimsel çalışmalar gibi özellikli hedeflerle farklı coğrafyalara seyahatler düzenlemişlerdir. Belirli hedefler doğrultusunda gerçekleştirilen bu seyahatler, XIX. yüzyıla gelindiğinde yoğun bir artış göstermiştir. Söz konusu yüzyıl içerisinde bilhassa Rusya, İngiltere ve Çin arasında stratejik bir öneme sahip olan Türkistan bölgesi de Batılı seyyahlarca gezilerin düzenlendiği bir bölge olmuştur. Seyyahların gözlemleri arasında kadınlara dair bilgiler kimi zaman neredeyse hiç olmamış, kimi seyahatnamelerde ise oldukça az ve yüzeysel bilgiler verilmiştir. Bu durum seyyahların öncelikli hedefleri ve odak noktalarıyla ilişkilidir. Çalışmamızda Türkistan’daki Türk kadının sosyal hayatına ilişkin kapsamlı bilgiler sunan seyyahların seyahatnameleri kullanılmış ve aktarılan bilgiler değerlendirilmeye çalışılmıştır.