Bilgi Yönetimi
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Bilgi Yönetimi by Author "Bilgi ve Belge Yönetimi"
Now showing 1 - 20 of 34
Results Per Page
Sort Options
Item 4. e-BEYAS 2019 Sempozyumu Açış Konuşması(Ankara Üniversitesi, 2019-12-31) Özdemirci, Fahrettin; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi4. e-BEYAS Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Özdemirci'nin Açış Konuşması, 10.10.2019Item 4. e-BEYAS Sempozyumu 'Yaratıcı Fikirler Poster Sunumları' Etkinliği(Ankara Üniversitesi, 2019-12-31) Çağlayan, Betül; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi4. e-BEYAS 2019 Sempozyumu kapsamında Lisans ve Lisansüstü öğrencilerin katılım sağladığı ‘Yaratıcı Fikirler Poster Sunumları’ Etkinliği kapsamında sunulan posterler.Item 5. e-BEYAS Sempozyumu 10-11 Ekim 2022 Tarihleri Arasında Ankara’da Gerçekleştirilecek(Bilgi Yönetimi, 2022) Yılmaz, Burcu; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiAnkara Üniversitesi ev sahipliğinde, Ankara Üniversitesi Bilgi Yönetim Sistemleri Belgelendirme ve Bilgi Güvenliği Merkezi (BİL-BEM), Ankara Üniversitesi Belge Yönetimi ve Arşiv Sistemi (BEYAS) Koordinatörlüğü, Ankara Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ve Bilgi Yönetimi Dergisi tarafından düzenlenen e-BEYAS 2022 Sempozyumu TÜRKSAT Bilişim’in katkı ve destekleriyle 10-11 Ekim 2022 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilecek.Item Akademisyenlerin ResearchGate ve Google Scholar Citations Kullanımları: Türkiye’deki Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümleri Üzerine Bir İnceleme(Ankara Üniversitesi Dil ve tarih Coğrafya Fakültesi, 2022) Işık, Demet; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiAkademik sosyal ağlar bilimsel iletişim sürecinde kendine yer bulan, akademik çalışmaların ve yayınların açık erişim ilkesi doğrultusunda paylaşılmasına ve görünürlüğünün artırılmasına olanak sağlayan, sosyal ağ yapıları ile benzer özellikler taşıyan web siteleridir. 2008 yılında ortaya çıkmaya başlayan akademik sosyal ağlar, araştırmacılar ve akademisyenler tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Araştırmalar sonucunda dünyada yaygın olarak kullanıldığı tespit edilen akademik sosyal ağlardan ResearchGate ve akademik profil oluşturmaya izin veren bir platform olan Google Scholar Citations hakkında ayrıntılı bilgilere yer verilen bu çalışmada, Türkiye’deki Bilgi ve Belge Yönetimi alanında çalışan 128 akademisyenin bu ağlardaki profil bilgileri incelenmiştir. Buna göre akademisyenlerin %62,5’inin (n=80) ResearchGate profili ve %72,65’inin (n=93) Google Scholar Citations profili bulunmaktadır. Bu iki ağın ortak göstergeleri olan yayın ve atıf sayısı ile h-indeks değerleri karşılaştırılmıştır. ResearchGate profili bulunan akademisyenlerin ResearchGate’e toplam 1.658 yayın yükledikleri, Google Scholar Citations’a ise 4.071 yayın ekledikleri tespit edilmiştir. Akademisyenlerin ResearchGate’teki yayınlarının toplam atıf sayısı 6.580, Google Scholar Citations’ta ise 22.882’dir. Yayın başına düşen atıf sayısı ResearchGate’te 3,96 iken Google Scholar Citations’ta 5,62’dir. ResearchGate’te akademisyenlerin h-indeks ortalaması 2,83 ve Google Scholar Citations’ta 6,02’dir. ResearchGate atıfları ve Google Scholar Citations atıfları ile her iki platformdaki h-indeks değerleri arasında olumlu yönde anlamlı yüksek düzeyde bir korelasyon tespit edilmiştir. Kapsama alınan platformların Bilgi ve Belge Yönetimi bölümleri akademisyenlerince kullanımlarında üniversitelerine, unvanlarına ve cinsiyetlerine göre farklılıklar olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Item Ankara Üniversitesi BEYAS Koordinatörü Prof. Dr. Fahrettin ÖZDEMİRCİ İdari Görevlerini Bıraktı(Ankara Üniversitesi, 2020-12-31) Yılmaz, Burcu; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiDergimiz kurucusu ve editörü Prof. Dr. Fahrettin ÖZDEMİRCİ akademik çalışmalarının yanı sıra Ankara Üniversitesi’nde yürüttüğü idari görevlerini kendi isteğiyle bıraktı.Item Arşiv ve Arşivcilik: Kuram, Strateji ve Uygulamalar(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2022) Yılmaz, Burcu; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi“Arşiv ve Arşivcilik: Kuram, Strateji ve Uygulamalar” adlı kitap arşivciliğe dair politikaların geliştirilmesi, temel kavramların yerleşmesi, işlemlerin mesleki standartlar ve uygulamalar doğrultusunda yürütülmesi ve arşivciliğin geleceğine yönelik öngörülerde bulunularak stratejiler belirlenmesi konuları üzerinde durmaktadır. Arşivcilik alanında çalışmalar yürütenlere, arşivciler ve akademisyenler ile bu alanda eğitim gören öğrencilere rehber teşkil etmeyi amaçlayan kitap 6 bölümden oluşmaktadır.Item Bartın İl Halk Kütüphanesindeki Okul Öncesi Dönem Çocuk Kitaplarının Dış Yapı Ölçütleri: Yazım, Dil, Biçim ve İçerik Özelliklerine Göre Değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi, 2019-12-31) Çolaklar, Huriye; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesiİlkokula başlamamış, okuma yazma bilmeyen okul öncesi dönem çocukları, halk kütüphanelerinin en stratejik kullanıcılarıdır. Çünkü bugünün kitap ve kütüphane sevgisi kazanmış okul öncesi dönem çocukları, muhtemelen geleceğin de okuma ve kütüphane kullanma alışkanlığı kazanmış, yaşam boyu öğrenmeyi benimsemiş ve bilgi okuryazarı olan bireyleri olacaktır. Okul öncesi dönem çocukları, henüz okuma yazma becerileri kazanmadığından kitapların fiziksel görünümleri karar vermelerinde etkili olmaktadır. Bu çerçeveden değerlendirildiğinde halk kütüphanelerinin derme geliştirme politikalarında okul öncesi dönem çocuk kitaplarının iç ve dış yapı yeterlilikleri konusunda çok özenli ve dikkatli hareket etmeleri beklenmektedir. Çalışmada, Bartın İl Halk Kütüphanesi Çocuk Bölümündeki okul öncesi dönem çocuk kitaplarının dış yapı (kitabın boyutu, sayfa sayısı, kâğıdın kalitesi, kapak ve cilt özellikleri, sayfa düzeni, resimler ve harf büyüklükleri vb.) özelliklerine yönelik bir inceleme yapılmıştır. Çocukların kitaplarla arasındaki iletişim bağlarının güçlenmesi için okul öncesi dönem kitaplarının görsel ve içerik özelliklerinin çocukların beğenisini kazanacak ve ilgilerini çekecek yeterlilikte olması dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur. Literatürde içyapı ve dış yapı özellikleri olarak tanımlanan bu niteliklerin yeterlilikleri çocukların kitap sevgisi ve okuma alışkanlığı kazanma süreçlerinde önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir kitabın tema ve konusu, planı, kahramanları, dil ve anlatımı kitabın içyapı özelliklerini oluştururken; kitabın boyutu, kâğıdın kalitesi, kapak ve cilt, sayfa sayısı ve düzeni, resimler, harfler ise dış yapı özelliklerini oluşturmaktadır. Bu çalışmada alınan örneklem üzerinden verilerin elde edilmesiyle okul öncesi kitapların dış yapı özellikleri konusunda bir değerlendirme yapılmıştır. Araştırmanın evrenini oluşturan Bartın İl Halk Kütüphanesinde toplam 18.475 çocuk kitabından 2995 adet okul öncesi dönem çocuk kitabı örneklem olarak incelenmiştir. Araştırmada nicel araştırma modellerinden betimsel analiz yönteminden yararlanılmıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından oluşturulan "Kitap Değerlendirme Formu" kullanılmıştır. Araştırmada okul öncesi çocuk kitaplarının %33,85’inin kare veya dikdörtgen biçimli, %85,8’i okuması kolay ve 30 sayfadan az olduğu belirlenmiştir. Kitapların %85,14’ü renkli resimli, %74,6’sı kuşe kâğıt, %25,4’ü ise mat kâğıt özelliğine sahiptir. Kitapların %87,55’i karton kapaklı, %11,95’i bez ciltli ve sayfaları da %96,83’ü resimli metinli, %1,71’i şekilli-çizimli, %0,23’ü düz metin-sütunludur. Kitapların %1,63’ünde 5 yaş ve üzeri, %0,47’sinde 3 yaş ve üzeri, %0,47’sinde 4 yaş ve üzeri, %0,10’nunda 2 yaş ve üzeri olduğunu belirtilen yaş grubuna ilişkin ibare vardır. Kütüphanenin çocuk koleksiyonu, %37,13’ü çeviri, %12,32’si anonim, %50,55’i ise yerli yazarların kitaplarından oluşur. Çocuk kitaplarının %4,51’i davranış, değerler ve karakter eğitimi, %1,94’ü dünya klasikleri, %1,10’nu TÜBİTAK popüler bilim çocuk vb. serilerden oluşmaktadır. Ayrıca kitapların %7,78’inin el yazılı, %1,07’sinin basılı metin yanında CD, DVD ve video destekli, %0,47’sinin çantalı eğitim setli ve %0,87’si çizim ve boyama özellikli olduğu tespit edilmiştir. Araştırmanın özellikle Türkiye’de halk kütüphanelerinin okul öncesi dönem kitaplarının seçimine yönelik derme geliştirme süreçlerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Item Bilgi Yönetim Sistemlerinin Birlikte Çalışabilirlik Gereksinimleri ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi Birlikte Çalışabilirlik Olgunluk Modeli(Ankara Üniversitesi, 2019-12-31) Yazıcı, Sefer; Özdemirci, Fahrettin; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiGeçtiğimiz yıllarda e-devlet politikalarının odağında kamu hizmetlerinin elektronik ortama taşınması yer alırken, günümüzde e-devlet unsurları arasında birlikte çalışabilirliğin (interoperability) sağlanması öne çıkmaktadır. Birlikte çalışabilirlik, bilişim teknolojileri aracılığıyla farklı yapılara ait bilgi, uygulama, iş süreçleri ve hizmetler arasında etkileşimle karşılıklı yarar sağlama ve ortak hedefler doğrultusunda yapılanma becerisidir. e-Devlet, kendisini oluşturan unsurların (kamu kurum ve kuruluşları, işletmeler, çalışanlar, vatandaş vd.) hem kendi içinde hem de birbirleriyle elektronik ortamda etkileşimine ve kullanıcıların bir omurga üzerinden her yöne akan bilgiye erişebilmesini sağlayan yapıya dayanmaktadır. e-Devlet yapısını oluşturan organizasyonların “e-kurum”a dönüştürülmesinde, bilgi yönetim sistemlerinin kurum içi ve kurumlar arası sistemlerle birlikte çalışabilirliğinin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Bilgi yönetim sistemleri arasında birlikte çalışabilirliği sağlamak teknik, anlamsal ve organizasyonel boyutları olan pek çok gereksinimin karşılanmasıyla mümkündür. Teknik boyutlu faaliyetler daha çok uygulamalar arasında bilgi paylaşımını mümkün kılacak bilgisayar ve ağ sistemleriyle ilgilidir. Anlamsal boyut, verinin tüm muhataplar tarafından tam ve doğru şekilde anlaşılacak şekilde üretilmesine ve güvenli biçimde paylaşılmasına odaklanmaktadır. Organizasyonel boyut ise iş süreçlerinin ilişkili diğer kurumları da kapsayacak biçimde modellenmesi, ortak usul ve esasların belirlenerek bunlara uyumun sağlanması, paydaşlarla ortak değerlerin geliştirilmesi ve yönetim ihtiyaçlarıyla ilgilidir. Bilişim sistemlerine dayalı teknik altyapının etkileşimini hedefleyen birlikte çalışabilirlik çalışmaları zamanla farklı yapılara ait veri, bilgi, belge, süreç, değer ve hedeflerin paylaşılmasını amaçlayan bir disipline dönüşmektedir. Elektronik belge yönetim sistemlerinin (EBYS) diğer bilgi yönetim sistemleriyle birlikte çalışabilirliğinin sağlanması teknik, anlamsal ve organizasyonel boyutu olan gereksinimlerin karşılanmasına bağlıdır. İleri düzey birlikte çalışabilirlik olgunluk seviyelerine ulaşılması ise, bilişim teknolojilerine dayalı teknik unsurların yanı sıra bilgi ve belge yönetimi disiplinine dayalı anlamsal ve organizasyonel gereksinimlerin karşılanmasıyla mümkündür. Çalışmada, kurumsal bilgi ve belge yönetim sistemlerinin omurgasını oluşturan EBYS’lerin, kurum içi ve kurumlar arası bilgi yönetim sistemleriyle birlikte çalışabilir biçimde geliştirilerek yönetilmesine etki eden gereksinimler incelenmektedir. Bu doğrultuda geliştirilen Elektronik Belge Yönetim Sistemi Birlikte Çalışabilirlik Olgunluk Modeli (eBYS/BİÇOM) önerisi sunulmaktadır. Sunulan modelin, kurumların öz değerlendirme yaparak EBYS uygulamalarını geliştirmede etkin kullanımını sağlamada katkı sağlayacağı, bunun yanında dış denetim aracı olarak da kullanılabileceği öngörülmektedir.Item Bilgi Yönetimi ve Bilgi Güvenliği: eBelge-eDevlet-Bulut Bilişim-Büyük Veri-Yapay Zeka(Ankara Üniversitesi, 2019-12-31) Yalçınkaya, Bahattin; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiKitap İncelemesiItem Bilginin Bilgiyle Savaşı: Bilgi ve Belge Yönetimi Vizyonuyla...(Ankara Üniversitesi, 2019-12-31) Yılmaz, Burcu; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiKitap İncelemesiItem COVID-19 ve Bilgi Yönetimi(Ankara Üniversitesi, 2020-06-30) Özdemirci, Fahrettin; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiKrizler insanı her zaman ilerlemeye ve yeniyi aramaya zorlamaktadır. Dünyada yeni keşiflerin, yeni yaklaşımların, kısacası yeniliklerin genelde insanlığın zor zamanlar yaşadığı dönemlerde hız kazandığını görüyoruz. Salgınlar yalnızca bir sağlık sorunu değil, öncelikle siyasi, sosyal, ekonomik, psikolojik sonuçları olan evrensel krizler olarak ortaya çıktığı döneme ve sonrasına her zaman damgasını vurmuştur. COVID-19 salgını da dünyanın geleceğine yeni biçim veriyor.Item Dijital Konfederalizm’den Teknolojik Tekilliğe Giden Süreçte Bilgi Güvenliği ve “Uyarlanmış Gerçek” Kavramı: Kuramsal Bir Çalışma(Ankara Üniversitesi, 2019-12-31) Özmen, Cevdet; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBilgi her zaman dolaşım içerisindedir ve bu dolaşım esnasında çeşitli modifikasyonlara uğrayarak akışını sürdürür. Bu sayede bilgi yenilenerek canlı kalır ve ilerlemeye devam eder. Bilgi üzerinde yapılan bu değişikliklerdeki asıl amaç; bilginin çeşitli iyileştirmelerle güncel kalmasına ve geçerliliğinin korunmasına katkı sunmaktır. Diğer taraftan ise bilginin bozularak ya da çeşitli manipülasyonlara maruz bırakılarak belirli amaç, çıkar, politik görüş vb. için kullanılması söz konusudur. Dijital ve Endüstri 4.0 platformları üzerinde/içerisinde akış halinde olan bilginin “gerçek” olarak sembolize edildiği bu çalışmada, bilginin Dijital Konfederalizm’den Teknolojik Tekilliğe doğru bir “ok” gibi yol alması sürecinde, “gerçek”in neden “uyarlanmış gerçek”e dönüşmesi ve yoluna bu şekilde devam etmesi gerektiği kuramsal olarak tartışılmıştır. Sistem Yaklaşımı’ndan hareketle, parçaların bütüne etkisi göz önünde bulundurularak yapılan bu çalışmanın amacı: Bilginin (bu çalışmada “gerçek” olarak ele alınmıştır) dolaşımının sembolik bir şekilde anlatılarak, bilginin yani gerçeğin gerektiği gibi korunamadığında, yakın gelecekte insanlığın önüne çıkabilecek çeşitli risklerin neler olabileceğinin ortaya konulmasıdır. Literatür taraması ve analoji yapılarak oluşturulan bu kuramsal çalışmada, araştırmacı tarafından geliştirilen bir tasarım model üzerinden kurgulanan ve bilgiyi temsil eden “gerçek”e yapay zekâ destekli bir regülatör ile kılavuzluk edilmesinin önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Geliştirilen tasarım modelde ikinci katman olarak belirtilen alanda yer alan Kuantum Bilgisayarlar, Endüstri 4.0 ve Teknolojik Tekillik zincirinde gerekli ayarlamaların yapılamadığında “uyarlanmış gerçek”e ne olacak sorusuna aranan cevapta, “uyarlanmış gerçek”in, dolayısıyla “gerçek”in, Teknolojik Tekillik tarafından yutularak yeniden dolaşıma girememe riskinin var olduğu öngörülmüştür. Bu durumdan kurtulabilmek için yapay zekâ ve bileşenlerine önemli bir yük düşmektedir. Sonuç olarak, yapay zekâ’nın özellikle regülatör gücünden faydalanılmasının yanı sıra, sistemi oluşturan ana platformların (Kuantum Bilgisayarlar ve Endüstri 4.0) ise, işlem hızı yönünden benzer frekans aralığında ve uyumlu bir şekilde çalıştırılmasının sağlanabilmesi gerektiği önerilmektedir.Item "Dijital Temelli Yeni Hayat Formlarının Yönlendirici Gücü: Elektronik Belge Yönetim Sistemleri” adlı e-Belge Günü Etkinliği 14 Ekim’de düzenlendi.(Ankara Üniversitesi, 2020-12-31) Yılmaz, Burcu; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiElektronik belgelerin ve dijital koruma konularının kamu kurumları, kamuoyu, ilgili meslek kuruluşları ve diğer paydaşlar arasında oynadığı kritik rol hakkındaki farkındalığı artırmak ve yaşamımızdaki önemini vurgulamak için “Elektronik Belge Günü” dünyada her yıl 10 Ekimde çeşitli organizasyonlarla kutlanmaktadır. Ülkemizde ilk kez e-BEYAS 2019 Sempozyumu’nda kutlanan etkinlik bu yıl Ankara Üniversitesi BEYAS Koordinatörlüğü ve Türk Arşivciler Derneği koordinasyonuyla, 14 Ekim Çarşamba günü “Dijital Temelli Yeni Hayat Formlarının Yönlendirici Gücü: Elektronik Belge Yönetim Sistemleri” adlı etkinlikle kutlandı. Dergimiz editör yardımcılarından Mehmet Torunlar’ ın moderatörlüğünde gerçekleşen etkinliğe, dergimiz editörü Prof. Dr. Fahrettin Özdemirci, dergimiz hakem kurulu üyelerinden Prof. Dr. Hamza Kandur, Prof. Dr. Niyazi Çiçek, Doç. Dr. Bahattin Yalçınkaya konuşmacı olarak katılım sağladı.Item Editörden... / Küreselleşen Veri ve Bilgiyi Anlamak(Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2022) Özdemirci, Fahrettin; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBilgi, düşüncelerin duygularla işlendiği bir sanat ürünü olarak varlık bulur dünyamızda, çağımızda; bu sanat ürününden mahrum kalmamak gerekir. Günümüzde dünya baş edebileceğinden daha fazla bilgiyle karşı karşıyadır. Bilgi yönetilemez ise ya da bilginin yönetilebilmesi için gerekli teknik altyapı sağlanamazsa ve yeterli bilgi yöneticisi yetiştirilemez ise dünya bilgi bolluğu içinde cehaletten boğulacaktır.Item Elektronik Belge Yönetim Sistemlerinde RSO’nun Kullanılabilirliği(Ankara Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi, 2022) Özdemirci, Fahrettin; Yılmaz, Burcu; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiDijitalleşen iş ortamlarıyla birlikte yeni ihtiyaçlar ortaya çıkmış, hayatımıza yeni kavramlar katılmıştır. Robotik Süreç Otomasyonu (RSO) ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi (EBYS) de bu süreçte hayatımıza katılan kavramlardan ikisidir. Dijital iş gücü ihtiyacını karşılamak amacıyla geliştirilen RSO, iş süreçlerini gerçekleştirmek için bilgi sistemleriyle insan etkileşimini simüle eden özel bir yazılımı ifade etmektedir. EBYS ise, kurumların belge yönetim süreçlerini elektronik ortam üzerinden yürütebilmesine olanak sağlayan sistemlerdir. Çalışmada EBYS’lerde RSO araçlarının kullanımının gerekliliği, hangi süreçlerde kullanılabileceği, RSO araçlarının kullanımının süreçlere ve kuruma katkısının belirlenmesi hedeflenmiş, betimleme ve saha (alan) araştırması yöntemi kullanılmıştır. Kavramsal çerçeveyi oluşturabilmek ve ilgili terimleri tanımlayabilmek amacıyla kapsamlı bir literatür taraması yapılmış, EBYS’lerde RSO’nun kullanılabilirliği tartışılmış ve konuyla ilgili durum tespiti yapabilmek adına seçilen bir EBYS üzerinden uygulama çalışması yapılmıştır. EBYS’lerde RSO araçlarının kullanımının; kurumda iş sürekliliğinin sağlanması, personelin katma değerli işlere yönlendirilmesine imkân vermesi, zaman ve emek tasarrufu kazanımı gibi pek çok fayda sağlayarak EBYS’lerin daha etkin şekilde yönetilmesine katkı sağlayacağı düşüncesi savunulmaktadır. Çalışma sonunda uygulama esnasında yaşanabilecek zorlular ve EBYS’lerde RSO kullanımıyla sağlanacak faydalar ortaya konulmuş, konuyla ilgili etik ve yasal yükümlülükler üzerinde durulmuş, değerlendirme ve öneriler sunulmuştur.Item Elektronik İmza Seviyeleri(Ankara Üniversitesi, 2019-12-31) Şimşek, Merve Melis; Özcan, Tuğba; Ergün, Tamer; Çelik, Vural; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiÜlkemizde nitelikli elektronik imzanın kullanımına 5 Ocak 2004 tarih ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu ile başlanmıştır. 5070 sayılı Kanun, Avrupa Birliği (AB) 1999/93/EC Direktifini model alarak güven hizmetleri kapsamını elektronik imza ve zaman damgası ile sınırlı tutmaktadır. 2014 yılında ise günümüz gereksinimlerini karşılamak için elektronik kimlik tanımlama ve güven hizmetleriyle ilgili bir AB tüzüğü olan Elektronik Kimlik Belirleme ve Güven Hizmetleri Tüzüğü (eIDAS) yayımlanarak güven hizmetleri çeşitlendirilmiştir. AB 1999/93/EC Direktifi yerine geçen eIDAS; basit, gelişmiş ve nitelikli olmak üzere birbiri üzerine yapılanan üç farklı elektronik imza türü tanımlamaktadır. eIDAS’da tanımlanan farklı seviyedeki elektronik imza türlerinin AB üyesi ülkelerde elektronik işlemlerde kullanımına bakıldığında, imza türü seçiminin, işlemin gerektirdiği güvenlik ihtiyacına uygun seviyede yapıldığı görülmektedir. Bazı ülkelerde tüketici kredisine başvurmak ya da kira sözleşmesi imzalamak gibi ticari işlemler için nitelikli elektronik imza gerekirken; bankacılık, sigortacılık, telekomünikasyon alanlarında bazı işlemlerde gelişmiş elektronik imza kullanımının yeterli olduğu, üniversitelerde öğrenci işleri işlemlerinde ise genellikle basit elektronik imzanın kullanıldığı görülmektedir. Ülkemize bakıldığındaysa, elektronik işlemlerde güvenlik kriterlerinin belirlenmemesi sebebiyle neredeyse tüm işlemlerde Elektronik İmza Kanunu’na göre ıslak imzayla eşdeğer kabul edilen nitelikli elektronik imzanın kullanıldığı görülmesine karşın son zamanlarda farklı yaklaşımlar da ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşımlar içinde en popüleri biyometrik imzadır. Biyometrik imza, ülkemizde GSM operatörleri ve bazı bankalar tarafından kullanım kolaylığı sağlaması nedeniyle ıslak imza gerektirmeyen işlemlerde tercih edilmektedir. Bu çalışmada, eIDAS elektronik imza seviyeleri incelenerek popüler örnek olan biyometrik imzanın belirtilen imza çeşitlerinden hangisine girdiği üzerinde durulacak; ülkemizde elektronik imza türlerinin kullanımı için yasal çerçevenin çizilmesi ve ortak çalışabilirliğin sağlanabilmesi amacıyla elektronik imzanın sınıflandırılması gerekliliğine dikkat çekilecektir.Item Geleceğin Yapıtaşları: Bilim-Teknoloji ve Bilgi/Belge Yönetimi Bütünleşmesine Doğru Arşivciliğin ve Arşivcilerin Rotası Sempozyumu 09 Haziran Çarşamba Günü Gerçekleştirildi(Ankara Üniversitesi, 2021-06-30) Yılmaz, Burcu; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiGeleceğin Yapıtaşları: Bilim-Teknoloji ve Bilgi/Belge Yönetimi Bütünleşmesine Doğru Arşivciliğin ve Arşivcilerin Rotası Sempozyumu 09 Haziran Çarşamba Günü Gerçekleştirildi.Item Makine Öğrenmesi Yaklaşımıyla e-Belgelere Standart Dosya Plan Numaralarının Otomatik Olarak Atanması Üzerine Bir Çalışma(Ankara Üniversitesi, 2019-12-31) Binici, Kasım; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBelge üretimindeki artış ve teknolojik olanaklar beraberinde yeni yönetim metotlarının gerekliliğini kaçınılmaz kılmıştır. Türkiye’de kamu kuruluşlarında üretilen belgeler Standart Dosya Planı’na uygun olarak düzenlenir ve yönetilirler. İlgili mevzuata koşut olarak resmi yazışmaların konusu Dosya Planından saptanmak ve konuyla bağlantılı kodları belgelere eklemek zorunluluktur. Bu kodların doğru seçilmesi, araştırma-soruşturma süreçlerinin sağlıklı işletilebilmesi ve erişim süreçlerinin başarılı şekilde sonuçlandırılabilmesi için oldukça gereklidir. Ancak kurumsal, kişisel veya yönetsel koşullara bağlı olarak belgelerin yaşam döngüsünü sekteye uğratacak yanlış kodlar verilebilmektedir. Bu tür yanlış uygulamaları minimize etmek ve belge sınıflandırmayı daha sağlıklı kılabilmek için yapay zekâ uygulamalarından yararlanılabilir. Elektronik belge yönetimi sistemlerinde üretilen belgelere standart dosya plan kodlarının makine öğrenmesi yaklaşımıyla otomatik olarak atanması amaçlanan bu çalışma teorik ve analize dayalı olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. İlkin teorik olarak standart dosya planından yararlanarak otomatik belge sınıflandırmasının oluşturduğu güçlükler tartışılmış, ardından makine öğrenmesi ile belgelerin sınıflandırılması üzerine analiz yapılmıştır. Çeşitli yönetsel ve ön yargısal bariyerlerin aşılmaması ve yanı sıra kurumsal arşiv gibi otorite bir birimin olmaması belge yönetimi, eğitimi ve denetimi boşluğunu oluşturduğu ve söz konusu bu durumunun otomatik sınıflamayı sekteye uğratacağı kaygısı, dolayısıyla belgeleri yeniden sınıflandırma gerekliliği küçük bir veri kümesi ile çalışmayı zorunlu kılmıştır. Bu nedenle çalışmada analiz edilen belgeler, bu çalışmanın araştırmacısına kurum içerisinde yönlendirilen son altı aylık belgelerden oluşmaktadır. Toplamda 265 belgenin yeniden sınıflandırılması neticesinde tekil konudaki belgeler kapsam dışı bırakılmıştır. Belgelerin gövde ve konu alanları üzerinde yapılan metin madenciliği teknikleri uygulanması sonucunda, 169 belgeden oluşan bir veri seti elde edilmiştir. Bu veri setinden her konudan oransal olmak koşuluyla rastgele yöntemle belgelerin üçte biri (1/3) sınıflandırmak için seçilmiştir. Sınıflandırılmış 112 belge ve sınıflandırmak üzere oluşturulmuş 57 belgeden ibaret bu veri seti üzerinde, makine öğrenmesinde kullanılan ve son zamanlarda bilgi sektöründe popüler olan Destek Vektör Makinesi [DVM (Support Vector Machine (SVM)] algoritması çalıştırılmıştır. Çalışma sonucunda manuel olarak yapılan sınıflama ile otomatik olarak yapılan çıkarımın isabet oranı % 87.72 olarak bulunmuştur. Bir diğer ifade ile belgelerin % 87.72’si makine öğrenmesi yaklaşımıyla doğru olarak sınıflanmıştır.Item Milli e-Arşiv Bilgi Sistemi Ağı ve Veri Merkezi Yapılanma Önerisi: Yenilikçi Teknolojiler-Yeni Nesil Arşivciler-Yapay Zekâ ve Ötesi ...(Ankara Üniversitesi, 2019-12-12) Özdemirci, Fahrettin; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiGünümüzde kurumlarda iş ve işlem süreçleri elektronik ortamlarda yenilikçi bilgi teknolojilerinin kullanıldığı bilgi yönetim sistemleri ile gerçekleştirilmektedir. Bu bağlamda bilgi yönetimi ve bilgi güvenliği, büyük veri, robotik süreç otomasyonu, makine öğrenmesi, yapay zekâ, kuantum teknolojileri gibi bilgi yönetim sistemlerini etkileyen uygulamalar kurumların ve devletin öncelikli gündemleri arasına girmiştir. Arşivler, devletlerin ve toplumların bağımsızlık simgesi olarak tarihin her döneminde öne çıkmıştır. Bilgi çağında arşivlerin varlığını güçlendirerek sürdürmesine milletlerin, devletlerin her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Arşivler gelişen teknoloji ile birlikte evirilmekte, bir değişim ve dönüşüm yaşanmaktadır. Bu değişim ve dönüşümü iyi yönetmek yalnızca bir sorumluluk değil zorunluluktur. Geçmişi ve bugünü geleceğin dünyasına taşımak istiyorsak arşivlerimizi bugünün şartlarına uygun yapılandırmak ve geleceğe taşımak zorundayız. Yapay zekâ, makine öğrenmesi, robotik süreç otomasyonu, kuantum teknolojileri gibi gelişmeleri belge yönetimi ve arşiv süreçlerine uygulamak zorundayız. Çünkü artık insanlık bilgi sistemleri üzerinden yönetilmektedir, bu sistemlerin ana unsuru/olgusu da veri, bilgi ve belgedir. Devletin kurumları, yönettiği veri ve bilgilerini daha güveli ortamlarda yönetmek için yenilikçi teknolojileri kullanmaları ve ‘Kurumsal e-Arşiv Veri Merkezleri’ni geliştirmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda ‘Milli e-Arşiv Bilgi Sistemi ve Milli Arşiv Veri Merkezi’ yapılandırılmalıdır. Belge yönetimi ve arşivcilik doğal yolla yok olacak bir alan, bir meslek değildir, ancak güncelliğini yitirme şeklinde yok olabilir. O zaman bu alanı, mesleği dönüştürmeliyiz, yeni boyut kazandırmalıyız.Item Osmanlı Kültür Tarihinin Bilinmeyenleri: Şahıslardan Eserlere, Kurumlardan Kimliklere(Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, 2022) Yılmaz, Burcu; Bilgi ve Belge Yönetimi; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi“Osmanlı Kültür Tarihinin Bilinmeyenleri: Şahıslardan Eserlere, Kurumlardan Kimliklere” başlıklı kitabında Dr. Erünsal 1980- 2014 yılları arasında Eski Türk Edebiyatı ve Osmanlı kütüphaneleriyle ilgili çalışmaları sırasında tespit ettiği, daha önce bilinmeyen belgeler ve kültür tarihimizle ilgili bazı ilginç konuları ele almaktadır. Kitap daha önce dergilerde ve armağan kitaplarda yayımlanmış olan makalelerin güncellenmiş hallerinin birleşiminden meydana gelmektedir.